Süreçlerin çıktısı belirlenmiş şartlara uygun ürün veya hizmetlerdir. Alınan kalite belgeleri ise şirketin çıktılarının standartlara uygun bir sistemde üretildiğini göstermektedir.

Dikkatle takip ettiğim şirket tanıtımları ve haberlerinde son zamanlarda belirgin bir şekilde farkedilen bir cümle var:

“Ürünlerimizin kalitesi ISO 9000, IATF 16969 belgeleri ile garanti altına alınmıştır.”

Belgeler maalesef ürünlerin kalitesini garanti altına almamaktadır.

Danışmanlık projesi için görüşmeye gittiğim bir şirkette, kalite sistemi projesi üzerine görüşme yaptığımız Genel Müdür “Aslında çok iyi bir kalite sistem yapısı kurduk, üzerinde iki yıldır çalışıyoruz, ancak henüz uygulamaya almadık.” dediğinde çok şaşırmıştım. “Bu kadar iyi bir sistem kurduğunuza göre neden uygulamaya almıyorsunuz ve danışmanlık desteği talep ediyorsunuz?” diye sorduğumda “tüm eksiklerimizi giderip kusursuz bir şekilde uygulamaya almak istiyoruz” cevabını almıştım.

Peki nedir bu Kalite Sistemleri?

Çok gizemli veya sihirli bir şey midir? Veya geldiğinde bütün problemleri çözecek her derde deva mıdır?

Neden kurulamaz? Kurulsa da neden uygulanamaz?

Gerçekte çok basit bir lojik mantığa dayalı olan sistemleri bizim için bu kadar karmaşıklaştıran ve uygulamayı geri çektiren güç nedir?

Amaç gerçekten kaliteli olmak ve kalite sisteminin gerçekten sağlaması gereken katma değeri oluşturmak mı, yoksa tüm sektörlerde çok yaygın olan “kalite” rüzgarında kaliteli gibi görünmek midir?

Hangi sektörde faaliyet gösterirse göstersin, her işletmenin tek hedefi vardır. “Başarılı olmak.” Başarılı olmanın ticari manadaki göstergesi ise; para kazanmaktır.

İş yapmanın temel amacı para kazanmaktır. Kalite ise iş yapma amacıdır.

Uyuyan şirkette kalite sistemi felsefesi tam anlaşılamadığından (genelde iş hayatı jargonu olarak kullanılır. Kalite süreci çalışanları kaliteci olarak adlandırılır) bir kişiyi istihdam ederek kaliteye bekçilik yaptırmak manasında algılanır.

Artık uyanmaya karar veren bir şirkette düzeltici ve önleyici faaliyetleri planlayarak üretim safhasında ürünlerin kalite düzeyinin yakalanması çalışması kapsamında üretim grubu ile bir toplantı gerçekleştirdik. Toplantıya tüm sorumlular ve operatörler katıldı. Konunun tartışılması sürecinde önlemlerin neden üretim aşamasında çözülemediği sorusuna hep bir ağızdan üretim programlarının çok yoğun olduğu ve bir türlü diğer çalışmalara kalıp aparat v.b. zaman bulunamadığı belirtildi. Oysa her gün bir saatlik kayıp zaman süregelen işin bir parçası olarak kabul ediliyordu. Konuyla ilgili yaptığımız yoğun eğitimler ile halen proses esnasında yapılan kontrollerle hem ürün kalitesi artmış, hem de verimlilik artışı sağlanmış oldu.

Kalite yönetim sistemleri ile işletme lugatımıza katılan yeni kavramlardan birisi de proses yönetimidir. Özellikle standartlar tarafından ürün veya hizmetlerin oluşması için gerekli olan proseslerin belirlenmesi, aralarındaki etkileşimin tarif edilmesi ve proseslerin etkinliğini sağlayacak izleme ve ölçme sisteminin oluşturulması talep edilmektedir.

Bütün bunları gerçekleştirmek için de PUKO çevriminin uygulanması gerekliliği tarif edilmektedir.

PUKO çevrimi:

-Planla –Uygula – Kontrol et – Sürekli geliştir.

Bu çevrim sürekli iyileşmenin temel yapısını tarif etmektedir.

---

PUKO çevrimine de bir sonraki yazımda devam edeceğim.

Şimdilik sağlıcakla kalın.

İsmail Hakkı Kavurmacı

info@kavurmaci.net