Gazeteci yazar Yaprak Özer, yapay zekanın risklerini ele aldığı yazısını paylaştı.
Haber Giriş Tarihi: 22.02.2024 22:17
Haber Güncellenme Tarihi: 22.02.2024 22:17
Kaynak:
Haber Merkezi
Eminim benzer duygular içindesiniz, elle tutamadığınız koklayamadığınız, göremediğiniz damarlarınızdan aktığını hissettiğiniz bir yapay zeka (YZ) salgınıyla boğuşuyoruz. Endişelisiniz, biliyorum. Kim değil ki… Önüm arkam YZ haber ve bilgileri… Aman pes etmeyin. Trene bindiyseniz, inmeyin. Bilin ki, bir daha binemeyebilirsiniz. Hala binmediyseniz hangisi olursa olsun bir an önce atlayın, ne öğrenseniz kardır.
Yakında bugüne kadar okuduğumuz gelir eşitsizliğini değil zeka eşitsizliğinin konuşulduğunu görecek ve iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Dünyanın pek çok sözde rekabetçi bireyi ve ülkesi bu özelliklerini kaybediyor ve ilginçtir konuya uyananlar anlamadığınız şekilde oyuna giriyor. Bu oyunu bozacak tek şey farkındalık ve fırsatı yakalamak için bir an önce önüne geçmek üzere atılan “milli” adımlar. Yani bizim modası geçmiş milli ve yerli bir otomobil ya da geçerliliği sorgulanan uzay seyahatinden önce nüfusumuzun büyüklüğü de düşünülecek olursa, yaş ve eğitim gibi kriterler başta olmak üzere acilen “zeka” seferberliğine başlamamız gerekiyor. Fikir önderlerinin uyarıları güncel gelişmelerden başlıklar derlemeye çalıştım.
IMF 3 risk belirliyor
Uluslararası Para Fonu’nun Başkanı Kristalina Georgieva, durumu 3 kritik riskle özetliyor; “Birincisi, pek çok alanda hazırlıklı değiliz. Henüz işgücü piyasaları üzerinde nasıl bir etki yaratacağını bile anlamış değiliz. Hazırlanmak için ne yapmamız gerektiğini de bilemiyoruz. İkincisi, eşitsizlik. Bazı işler daha üretken hale gelecek ve hatta sermaye bu sayede daha yüksek getiri elde edecek, ancak birçok iş de buharlaşacak ya da o kadar düşük ücretli işler olacak ki, insanların hayatlarını daha da zorlaştıracak. Üçüncü risk ise bilgi. Bilgi üzerindeki etki, dezenformasyon, kontrolsüz YZ sorunu çok daha kötü hale getirebilir.”
Georgieva’nın numaralandırmadığı en büyük risk kendi ifadesiyle şu; “İnsanların bu yeni dünyaya uyum sağlamasına yardımcı olacak politikalarımız yoksa, sosyal koruma, özellikle de sosyal güvenlik rolleri ve yeniden eğitim programlarımız yoksa, dünyada zaten yüksek olan eşitsizlik daha da artacak.”
Öneri ne? Özet yaparak okumanızı kolaylaştırayım; “…üretkenliği arttırmak. Geçen yıl %2. Bu yıl %3. Sonraki yıl da %3. Bu yeterli değil. Yeni bir sanayi devrimi olabilecek YZ sürecinin faydalarını yakalayabilir durumu üretkenlik artışına dönüştürebilir doğru ve etkin dağılımını sağlarsak daha zengin, daha müreffeh bir dünya olabilir.”
Bu ne perhiz bu ne turşu diyebilirsiniz. YZ’yı durdurmak mümkün değil, dünya da büyümeden dönmeyecek, dengesiz gelir dağılımı yüzünden barbarca birbirimizi öldürmeye devam edeceğiz. Kaçınılmaza nasıl gideceğimizi bilmek gerek.
Perhiz şöyle…
IMF, “YZ Hazırlık Endeksi” yapmış. 125 ülkeyi dört kriterde düzeylerine göre sıralamış;
Dijital altyapı;Beşeri sermaye ve işgücü piyasaları;İnovasyon ve iş fırsatlarına dönüşümü;Düzenleme ve etik.
Rapora göre; en üsttekiler çok iyi hazırlanmış. En alttaki düşük gelirli ülkeler dramatik bir şekilde kötü durumda. Hazır olmayanlarda işlerin yaklaşık %26’sının etkilenmesini bekleniyor. Neden az, çünkü o kadar bilişsel işleri yok. Bu muhtemel bir fırsatın da kaybedilmesi anlamına geliyor.
Eşitsizlik ülkeler içinde ilginç dağılım gösteriyor; YZ’yle etkileşen kitleler dikkat çekici bir ayırım yaşıyor. Kadınlar ve üniversite eğitimli bireyler YZ’yle daha fazla etkileşime giriyor. YZ’nin faydalarından yararlanmaya da daha hazırlar. Yaş almış işçiler potansiyel olarak yeni teknolojiye daha az uyum sağlayabiliyor. Yüksek gelirli çalışanların YZ ile aralarındaki etkileşim güçlüyse işgücü gelir eşitsizliği artma eğilimi gösteriyor.
Eşitsizliğin boyutu ülkeler arasında ayrı. Zengin ülkeler yoksul ülkelerden çok daha iyi durumda. Bu farklılaşma sadece etkilenen insanlar için önemli değil. Hepimiz için önemli çünkü küresel güvenliğe zarar veriyor. Bilişsel yoğun rollere odaklanan gelişmiş ülkeler istihdam yapıları nedeniyle, YZ’nin faydalarını ve tuzaklarını gelişmekte olan ekonomilerden daha erken deneyimleyecek.
Yapay zeka adeta sanayi devrimi
Tüm toplumlar için sonuçları, siyasete, ekonomiye ve sosyal hayata damga vuracak kadar keskin. Maalesef içeriksiz bilgiler, yapay zekanın boyutunu kavramamıza engel. Her konuda olduğu gibi, kavramları ve altındaki felsefeyi öldürmekteki maharetimiz yüksek. Küresel istihdamın neredeyse yüzde 40’ı yapay zekayla etkileşim içinde. Gücün yeni nesil birimi maddi varlıklar değil.
Yapay zeka düzenleyici çerçeve gerektiriyor. Etik standartlar, yasalarla sınırlandırılmış mevzuat… Dijital becerilere sahip bir işgücü oluşturulması temel öncelik olabilir ama sosyal güvenlik ağları çalışmayan bir düzen ancak bugünkü gibi Teksas’ın T!siyle Türkiye olabilir. Çalışanların yeniden eğitilmesi, kapsayıcılığın tüm toplum için sağlanmasını duymayacak mıyız?
Ian Bremmer, ABD dış politikası, geçiş sürecindeki devletler ve küresel siyasi risk konularında uzmanlığıyla tanınan Amerikalı siyaset bilimci. Küresel siyasi risk araştırma ve danışmanlık firması Eurasia Group’un kurucusu ve başkanı. Küresel jeopolitik eğilim analizleriyle tanınıyor. TED platformundaki popüler konuşmasının başlığı “Bir Sonraki Küresel Süper Güç Düşündüğünüz Kişi Değil”. Yeni bir dünya düzeninin ortaya çıkışını ele alıyor. Tarihsel bağlamı bir kenara koyalım, dünyanın güç dengesinde paradigma değişimine girdiğini ileri sürüyor.
Hükümetler tarafından değil teknoloji şirketleri tarafından yönlendirilen dijital bir düzenin ortaya çıktığını vurguluyor. Bu şirketlerin siber güvenlik, iletişim ve algoritmalar aracılığıyla bireysel kimliklerin şekillendirilmesi gibi alanlarda muazzam bir güce sahip olduklarına, yeni bir küreselleşme biçimi olarak teknoloji şirketlerinin egemen olduğu bir sistemde olduğumuzu ifade ediyor. Teknoloji şirketlerinin hesap verebilirliği ve etik sorumluluğu hakkında düşündürücü sorular da yönlendiriyor.
Amerikan Kongresi sıklıkla teknoloji şirketlerini sorguya çekmek üzere davet ediyor. Bu seanslar bayağı zorlu geçiyor. Meta, X, TikTok, Snap ve Discord’un yöneticileri yine sorgulandılar. Meta’nın patronu Mark Zuckerberg “zorla” da olsa yaptığı işler yüzünden insanlıktan özür diledi.
Sorun ne biliyor musunuz, bilgimiz sandığımızdan az ve son derece seçici. İnançlarımızı destekleyen olguları rahatlıkla hatırlıyor, diğerlerini unutuyoruz. Bir kararı – politikayı neden desteklediğimiz ya da karşı çıktığımız… muamma. Psikolojik araştırmalar gösteriyor ki, eğer sonuç kendi bakış açılarını destekliyorsa, bireyler bir argümandaki mantıksal yanlışlıkları fark etmiyor; aksi yönde kanıtlar gösterildiğinde, argümandaki en küçük bir boşluğa karşı çok daha eleştirel olabiliyorlar. Buna “güdülenmiş akıl yürütme” deniyormuş. YZ’nin bundan sonra nelere kadir olabileceğini hayal gücünüze bırakmak istiyorum. (David Robson’ın Zeka Tuzağı: Akıllı İnsanlar Neden Aptalca Şeyler Yapar ve Nasıl Daha Akıllıca Kararlar Verir adlı çalışmasına göz atmak isteyebilirsiniz.)
Türkiye için risk algısı
Türkiye’ye bakalım. İş dünyasına özellikle… PwC Küresel Risk Araştırması 2023’ün sonuçları açıklandı. Dünyada ve Türkiye’de şirketlerin risk algısı ne yönde? Araştırmaya katılanların %54’ü dış faktörler arasında yeni enerji kaynaklarına geçişi en büyük fırsat olarak görüyor. Türkiye’deki yöneticilerde bu oran küresel ortalamanın üzerine çıkarak %64’e ulaşıyor. Buna karşın küresel tabloda %47’lik bir kesim müşteri talep ve tercihlerindeki değişiklikleri takip ederken, Türkiye’de bu oran %35 ile sınırlı kalıyor. Türkiye’deki risk beklentisinde tedarik zincirindeki bozulmalar da %29 ile genel seviyenin altında yer alıyor. Küresel sonuçlarda ise katılımcıların %42’si bu seçeneğin bir fırsattan ziyade risk olduğunu düşünüyor. Dünya genelinde katılımcıların %62’si risklerin beraberinde ortaya çıkan fırsatlara odaklanırken, Türkiye’deki şirketlerin risk yönetimi yaklaşımının değer yaratmaktan ziyade mevcut değeri korumaya odaklı olduğu görülüyor. Son yılların en etkili mega trendleri arasında olan YZ de ise dünya ortalaması ile Türkiye yakın seyrediyor. %60’lık bir kesim üretken yapay zekayı bir riskten çok fırsat olarak değerlendirirken Türkiye’de bu oran %55 seviyesinde.
Şirketler, risk listesinde enflasyon ve siber riskler ön planda. Araştırmaya katılanların maruz kaldığı riskler sıralamasında siber riski geçebilen tek risk enflasyon; dijital ve teknoloji ile ilişkili diğer riskler ise makroekonomik dalgalanmalarla hemen hemen aynı sırada yer alıyor. Üzülerek söylemek gerekirse YZ yeterince gündemde olmadığından yeterince risk olamamış.
Kontrolsüz dünyada YZ tartışmaları ister istemez ete kemiğe dönüşemiyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Kim nasıl etkilenecek tam olarak bilinmiyor. Bilinen bir gerçek var o da reklamın ifade ettiği gibi “Kontrolsüz güç geç değildir”.
Dezenformasyon Şampiyonu
Desteklemek için bir başka bakış açısı ve güncel gelişmeyi paylaşmak istiyorum izninizle; Medya ve Demokrasi Platformu Elon Musk’ı “2023’ün Dezenformasyon Şampiyonu” seçti. Gerekçe eski Twitter yeni X’den yarattığı demagoji ve garip propaganda portalı ki, bu da bir YZ harikası. Bir önceki yılın şampiyonu ise biraz daha geleneksel bir patron gibi görünse de yanıltmasın… Rupert Murdoch, Medya ve Demokrasi Projesi’nin “2022 şampiyonu” seçilmişti.
Başkalarının zekasının bir ürünü olabilecek bilgilere inanmadan önce kendi zeka süzgecinizden geçirin lütfen. Hepimizin en önemli ödevi ise bu zekayı kontrol eden teknolojileri çözmek.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yaprak Özer'den "Zeka Eşitsizliği" yazısı
Gazeteci yazar Yaprak Özer, yapay zekanın risklerini ele aldığı yazısını paylaştı.
Eminim benzer duygular içindesiniz, elle tutamadığınız koklayamadığınız, göremediğiniz damarlarınızdan aktığını hissettiğiniz bir yapay zeka (YZ) salgınıyla boğuşuyoruz. Endişelisiniz, biliyorum. Kim değil ki… Önüm arkam YZ haber ve bilgileri… Aman pes etmeyin. Trene bindiyseniz, inmeyin. Bilin ki, bir daha binemeyebilirsiniz. Hala binmediyseniz hangisi olursa olsun bir an önce atlayın, ne öğrenseniz kardır.
Yakında bugüne kadar okuduğumuz gelir eşitsizliğini değil zeka eşitsizliğinin konuşulduğunu görecek ve iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Dünyanın pek çok sözde rekabetçi bireyi ve ülkesi bu özelliklerini kaybediyor ve ilginçtir konuya uyananlar anlamadığınız şekilde oyuna giriyor. Bu oyunu bozacak tek şey farkındalık ve fırsatı yakalamak için bir an önce önüne geçmek üzere atılan “milli” adımlar. Yani bizim modası geçmiş milli ve yerli bir otomobil ya da geçerliliği sorgulanan uzay seyahatinden önce nüfusumuzun büyüklüğü de düşünülecek olursa, yaş ve eğitim gibi kriterler başta olmak üzere acilen “zeka” seferberliğine başlamamız gerekiyor. Fikir önderlerinin uyarıları güncel gelişmelerden başlıklar derlemeye çalıştım.
IMF 3 risk belirliyor
Uluslararası Para Fonu’nun Başkanı Kristalina Georgieva, durumu 3 kritik riskle özetliyor; “Birincisi, pek çok alanda hazırlıklı değiliz. Henüz işgücü piyasaları üzerinde nasıl bir etki yaratacağını bile anlamış değiliz. Hazırlanmak için ne yapmamız gerektiğini de bilemiyoruz. İkincisi, eşitsizlik. Bazı işler daha üretken hale gelecek ve hatta sermaye bu sayede daha yüksek getiri elde edecek, ancak birçok iş de buharlaşacak ya da o kadar düşük ücretli işler olacak ki, insanların hayatlarını daha da zorlaştıracak. Üçüncü risk ise bilgi. Bilgi üzerindeki etki, dezenformasyon, kontrolsüz YZ sorunu çok daha kötü hale getirebilir.”
Georgieva’nın numaralandırmadığı en büyük risk kendi ifadesiyle şu; “İnsanların bu yeni dünyaya uyum sağlamasına yardımcı olacak politikalarımız yoksa, sosyal koruma, özellikle de sosyal güvenlik rolleri ve yeniden eğitim programlarımız yoksa, dünyada zaten yüksek olan eşitsizlik daha da artacak.”
Öneri ne? Özet yaparak okumanızı kolaylaştırayım; “…üretkenliği arttırmak. Geçen yıl %2. Bu yıl %3. Sonraki yıl da %3. Bu yeterli değil. Yeni bir sanayi devrimi olabilecek YZ sürecinin faydalarını yakalayabilir durumu üretkenlik artışına dönüştürebilir doğru ve etkin dağılımını sağlarsak daha zengin, daha müreffeh bir dünya olabilir.”
Bu ne perhiz bu ne turşu diyebilirsiniz. YZ’yı durdurmak mümkün değil, dünya da büyümeden dönmeyecek, dengesiz gelir dağılımı yüzünden barbarca birbirimizi öldürmeye devam edeceğiz. Kaçınılmaza nasıl gideceğimizi bilmek gerek.
Perhiz şöyle…
IMF, “YZ Hazırlık Endeksi” yapmış. 125 ülkeyi dört kriterde düzeylerine göre sıralamış;
Dijital altyapı;Beşeri sermaye ve işgücü piyasaları;İnovasyon ve iş fırsatlarına dönüşümü;Düzenleme ve etik.
Rapora göre; en üsttekiler çok iyi hazırlanmış. En alttaki düşük gelirli ülkeler dramatik bir şekilde kötü durumda. Hazır olmayanlarda işlerin yaklaşık %26’sının etkilenmesini bekleniyor. Neden az, çünkü o kadar bilişsel işleri yok. Bu muhtemel bir fırsatın da kaybedilmesi anlamına geliyor.
Eşitsizlik ülkeler içinde ilginç dağılım gösteriyor; YZ’yle etkileşen kitleler dikkat çekici bir ayırım yaşıyor. Kadınlar ve üniversite eğitimli bireyler YZ’yle daha fazla etkileşime giriyor. YZ’nin faydalarından yararlanmaya da daha hazırlar. Yaş almış işçiler potansiyel olarak yeni teknolojiye daha az uyum sağlayabiliyor. Yüksek gelirli çalışanların YZ ile aralarındaki etkileşim güçlüyse işgücü gelir eşitsizliği artma eğilimi gösteriyor.
Eşitsizliğin boyutu ülkeler arasında ayrı. Zengin ülkeler yoksul ülkelerden çok daha iyi durumda. Bu farklılaşma sadece etkilenen insanlar için önemli değil. Hepimiz için önemli çünkü küresel güvenliğe zarar veriyor. Bilişsel yoğun rollere odaklanan gelişmiş ülkeler istihdam yapıları nedeniyle, YZ’nin faydalarını ve tuzaklarını gelişmekte olan ekonomilerden daha erken deneyimleyecek.
Yapay zeka adeta sanayi devrimi
Tüm toplumlar için sonuçları, siyasete, ekonomiye ve sosyal hayata damga vuracak kadar keskin. Maalesef içeriksiz bilgiler, yapay zekanın boyutunu kavramamıza engel. Her konuda olduğu gibi, kavramları ve altındaki felsefeyi öldürmekteki maharetimiz yüksek. Küresel istihdamın neredeyse yüzde 40’ı yapay zekayla etkileşim içinde. Gücün yeni nesil birimi maddi varlıklar değil.
Yapay zeka düzenleyici çerçeve gerektiriyor. Etik standartlar, yasalarla sınırlandırılmış mevzuat… Dijital becerilere sahip bir işgücü oluşturulması temel öncelik olabilir ama sosyal güvenlik ağları çalışmayan bir düzen ancak bugünkü gibi Teksas’ın T!siyle Türkiye olabilir. Çalışanların yeniden eğitilmesi, kapsayıcılığın tüm toplum için sağlanmasını duymayacak mıyız?
Ian Bremmer, ABD dış politikası, geçiş sürecindeki devletler ve küresel siyasi risk konularında uzmanlığıyla tanınan Amerikalı siyaset bilimci. Küresel siyasi risk araştırma ve danışmanlık firması Eurasia Group’un kurucusu ve başkanı. Küresel jeopolitik eğilim analizleriyle tanınıyor. TED platformundaki popüler konuşmasının başlığı “Bir Sonraki Küresel Süper Güç Düşündüğünüz Kişi Değil”. Yeni bir dünya düzeninin ortaya çıkışını ele alıyor. Tarihsel bağlamı bir kenara koyalım, dünyanın güç dengesinde paradigma değişimine girdiğini ileri sürüyor.
Hükümetler tarafından değil teknoloji şirketleri tarafından yönlendirilen dijital bir düzenin ortaya çıktığını vurguluyor. Bu şirketlerin siber güvenlik, iletişim ve algoritmalar aracılığıyla bireysel kimliklerin şekillendirilmesi gibi alanlarda muazzam bir güce sahip olduklarına, yeni bir küreselleşme biçimi olarak teknoloji şirketlerinin egemen olduğu bir sistemde olduğumuzu ifade ediyor. Teknoloji şirketlerinin hesap verebilirliği ve etik sorumluluğu hakkında düşündürücü sorular da yönlendiriyor.
Amerikan Kongresi sıklıkla teknoloji şirketlerini sorguya çekmek üzere davet ediyor. Bu seanslar bayağı zorlu geçiyor. Meta, X, TikTok, Snap ve Discord’un yöneticileri yine sorgulandılar. Meta’nın patronu Mark Zuckerberg “zorla” da olsa yaptığı işler yüzünden insanlıktan özür diledi.
Sorun ne biliyor musunuz, bilgimiz sandığımızdan az ve son derece seçici. İnançlarımızı destekleyen olguları rahatlıkla hatırlıyor, diğerlerini unutuyoruz. Bir kararı – politikayı neden desteklediğimiz ya da karşı çıktığımız… muamma. Psikolojik araştırmalar gösteriyor ki, eğer sonuç kendi bakış açılarını destekliyorsa, bireyler bir argümandaki mantıksal yanlışlıkları fark etmiyor; aksi yönde kanıtlar gösterildiğinde, argümandaki en küçük bir boşluğa karşı çok daha eleştirel olabiliyorlar. Buna “güdülenmiş akıl yürütme” deniyormuş. YZ’nin bundan sonra nelere kadir olabileceğini hayal gücünüze bırakmak istiyorum. (David Robson’ın Zeka Tuzağı: Akıllı İnsanlar Neden Aptalca Şeyler Yapar ve Nasıl Daha Akıllıca Kararlar Verir adlı çalışmasına göz atmak isteyebilirsiniz.)
Türkiye için risk algısı
Türkiye’ye bakalım. İş dünyasına özellikle… PwC Küresel Risk Araştırması 2023’ün sonuçları açıklandı. Dünyada ve Türkiye’de şirketlerin risk algısı ne yönde? Araştırmaya katılanların %54’ü dış faktörler arasında yeni enerji kaynaklarına geçişi en büyük fırsat olarak görüyor. Türkiye’deki yöneticilerde bu oran küresel ortalamanın üzerine çıkarak %64’e ulaşıyor. Buna karşın küresel tabloda %47’lik bir kesim müşteri talep ve tercihlerindeki değişiklikleri takip ederken, Türkiye’de bu oran %35 ile sınırlı kalıyor. Türkiye’deki risk beklentisinde tedarik zincirindeki bozulmalar da %29 ile genel seviyenin altında yer alıyor. Küresel sonuçlarda ise katılımcıların %42’si bu seçeneğin bir fırsattan ziyade risk olduğunu düşünüyor. Dünya genelinde katılımcıların %62’si risklerin beraberinde ortaya çıkan fırsatlara odaklanırken, Türkiye’deki şirketlerin risk yönetimi yaklaşımının değer yaratmaktan ziyade mevcut değeri korumaya odaklı olduğu görülüyor. Son yılların en etkili mega trendleri arasında olan YZ de ise dünya ortalaması ile Türkiye yakın seyrediyor. %60’lık bir kesim üretken yapay zekayı bir riskten çok fırsat olarak değerlendirirken Türkiye’de bu oran %55 seviyesinde.
Şirketler, risk listesinde enflasyon ve siber riskler ön planda. Araştırmaya katılanların maruz kaldığı riskler sıralamasında siber riski geçebilen tek risk enflasyon; dijital ve teknoloji ile ilişkili diğer riskler ise makroekonomik dalgalanmalarla hemen hemen aynı sırada yer alıyor. Üzülerek söylemek gerekirse YZ yeterince gündemde olmadığından yeterince risk olamamış.
Kontrolsüz dünyada YZ tartışmaları ister istemez ete kemiğe dönüşemiyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Kim nasıl etkilenecek tam olarak bilinmiyor. Bilinen bir gerçek var o da reklamın ifade ettiği gibi “Kontrolsüz güç geç değildir”.
Dezenformasyon Şampiyonu
Desteklemek için bir başka bakış açısı ve güncel gelişmeyi paylaşmak istiyorum izninizle; Medya ve Demokrasi Platformu Elon Musk’ı “2023’ün Dezenformasyon Şampiyonu” seçti. Gerekçe eski Twitter yeni X’den yarattığı demagoji ve garip propaganda portalı ki, bu da bir YZ harikası. Bir önceki yılın şampiyonu ise biraz daha geleneksel bir patron gibi görünse de yanıltmasın… Rupert Murdoch, Medya ve Demokrasi Projesi’nin “2022 şampiyonu” seçilmişti.
Başkalarının zekasının bir ürünü olabilecek bilgilere inanmadan önce kendi zeka süzgecinizden geçirin lütfen. Hepimizin en önemli ödevi ise bu zekayı kontrol eden teknolojileri çözmek.
---
Yaprak Özer'e teşekkürlerimizle...
Haftanın popüler haberleri
Mobil Telekomünikasyon Operatörler Derneği Başkanı Ali Taha Koç oldu
Mobil Telekomünikasyon Operatörler Derneği m-TOD’un yeni Yönetim Kurulu Başkanı, Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç oldu.
İTÜ ARI Teknokent Big Bang Startup Challenge'de 50 girişim sahne aldı
TOP 50 girişim 7 farklı sektörel dikeydeki sunumlarını gerçekleştirdi.
Turkcell’in yeni reklam kampanyasının yüzü Ata Demirer oldu
Turkcell’in yeni reklam kampanyasının yüzü, sevilen sanatçı Ata Demirer oldu.
Mimar ve tasarımcı dDf kurucusu Arhan Kayar vefat etti
Dream Design Factory (dDf) kurucu ortaklarından, mimarlık ve tasarım dünyasının önde gelen isimlerinden Arhan Kayar, 64 yaşında yaşamını yitirdi.
Smarties Awards'te en iyi pazarlama projeleri ödüllendirildi
MMA Türkiye tarafından düzenlenen SMARTIES AWARDS ve MEA ’24 ödülleri, 16 Aralık’ta Swissotel The Bosphorus’ta görkemli bir törenle sahiplerini buldu.
Palandöken “Kendi ürettiğini tüketen bir toplum mümkün”
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Güçlü bir ekonominin temellerinin yerli üretim ve tüketimle atılacağını belirtti.
TOBB, kurulan şirket sayısının azaldığını duyurdu
Kurulan șirket sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3 azalıș oldu.
Hollanda'dan yapay zeka ve biyoteknoloji atağı
Hollanda, yapay zeka ve biyoteknolojiyi yatırım tarama yasasına dahil etmeyi planlıyor.
ACEA verilerine göre Avrupa'da araç satışları düştü
Kasım ayında Avrupa’da araç satışları düştü.
Türkiye-Çin fikri mülkiyet iş birliği gelişiyor
Çin Ulusal Fikri Mülkiyet İdaresi (CNIPA) yetkilileri Türkpatent'i ziyaret ederek ikili mutabakatlarda bulundu.
Aselsan, Asya-Pasifik'te alıcıyla satış sözleşmesi imzaladı
ASELSAN, Asya-Pasifik bölgesinde yer alan müşterileri ile 11,4 Milyon ABD Doları olan satış sözleşmeleri imzaladığını duyurdu.
Vestel'in tüm birimleri yeniden yapılandırıldı
Vestel'in üst yönetiminde 1 Ocak'tan itibaren yeni görevlendirmeler olacağını duyurdu.
Pegasus yeni uçak siparişleri verdi
Pegasus, yeni uçak siparişleri verdiğini duyurdu.
Garanti Bankası alacaklarını varlık yönetim şirketlerine sattı
Garanti Bankası bazı alacaklarını Gelecek Varlık, Ortak Varlık, Birikim Varlık, Dünya Varlık, Sümer Varlık Yönetim şirketlerine sattı.
Big Chefs, Avolta Grubuyla görüşmelere başladı
Big Chefs ve Avolta şirketi havalimanlarında restoran açılması konusunda görüşmelere başladı.
Tofaş, K0 modeli yatırım finansmanı için kredi sözleşmesi imzaladı
K0 Model Ticari Araç Yatırımının Finansmanı İçin Kredi Sözleşmesi imzaladı.
Hitit, Drukair’in yeni IT sağlayıcısı oldu
Dijital dönüşümde sınır tanımayan Hitit, Drukair’in yeni IT sağlayıcısı oldu. Hitit, Butan Krallığı’nın ulusal havayolu şirketi Drukair ile anlaşma imzaladı.
Terra Pizza, Downtown AVM’de hizmet vermeye başladı
Terra Pizza Bursa’daki yeni restoranını Downtown AVM’de açtı.
IFCO fuarı 5 Şubat 2025'te İFM'de başlıyor
IFCO İstanbul Fashion Connection fuarı 5-8 Şubat 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenecek.
Gökmen Çetiner: Unique Partner, Tax Free ve Vat Off hizmetleri veriyor
Unique Partner, havalimanlarında Tax Free ve Vat Off hizmetleri veriyor.
Asgari ücret üçüncü toplantıda da belirlenmedi
2025 yılında geçerli olacak asgari ücret rakamının haftaya belirlenmesi bekleniyor.
Aldatıcı reklam ve uygulamalara 277,6 milyon lira ceza
Reklam Kurulu, 2024 yılında bugüne kadar 1705 adet aldatıcı reklam ve haksız ticari uygulamaya toplam 277,6 milyon tl idari para cezası uyguladı.
THY, Amerika Santiago'ya ilk uçuşunu gerçekleştirdi
Türk Hava Yolları, Amerika kıtasındaki 26. destinasyonu olan Santiago'ya ilk uçuşunu gerçekleştirdi ve uçuş ağını 349 noktaya ulaştırdı.
MİT, terörist Yayla Kızılkaya'yı öldürdü
MİT, PKK/PAJK'ın sözde sorumlusu "Nesrin Amed" kod adlı Yayla Kızılkaya'yı Suriye'nin Kamışlı bölgesinde düzenlediği operasyonla etkisiz hale getirdi.
Reklam sektörünün duayenlerinden Ersin Salman vefat etti
Türk reklamcılık sektörünün duayenlerinden ve Reklamcılar Derneğinin kurucu üyelerinden Ersin Salman vefat etti.
Bursa Model Fabrika'da eğitimler devam ediyor
Enerji yöneticileri Bursa Model Fabrika’da (BMF) Yalın ve Dijital Dönüşüm eğitimi aldı.
Elite Naturel ürünleri Japon Costco marketlerde satışa çıktı
Elite Naturel Organik Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. ürünleri, Japonyada faaliyet gösteren Costco Wholesale marketlerinde satışa çıktı.
Tapdi ile Tınaztepe şirketleri birleşti
Tapdi Oksijen Özel Sağlık ve Eğitim Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş. ile Tınaztepe Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş. birleşti.
Servais: Finans sektörünün zorlukların üstesinden gelebilme kapasitesi var
IOSCO Başkanı Jean-Paul Servais, "Türkiye'de finans sektörünün zorlukların üstesinden gelebilme kapasitesi var" dedi.
Otomotiv lastiği üretim ve dağıtımı yapan şirketlere soruşturma
Otomotiv sektöründe lastik üretimi ve dağıtımı alanında faaliyet gösteren teşebbüsler hakkında soruşturma açıldı.
BUGÜN: Üçüncü Asgari Ücret Tespit Toplantısı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, Asgari ücreti önümüzdeki hafta içinde neticelendirmeyi düşünüyoruz demişti. Bugün sonuçlanması bekleniyor.
Bankalar Galataport'a çöküyor mu?
Yapılan sözleşme yenilemelerinde en önemli madde olarak "payların yüzde 49'u kredi veren bankalarca garame oranlarına göre devralınacaktır." yer alıyor.
TMSF, HES ve Erciyes Çelik şirketlerinin paylarını ihaleye çıkarıyor
TMSF, Hes Hacılar Elektrik ve Erciyes Çelik Halat Paylarının Satış İlanını yayınladı.
Türkiye, PLMA's fuarında yeni iş bağlantıları kurdu
AHBİB Başkanı Veysel Memiş: PLMA's fuarı'nda ABD, BAE, Kanada ve Meksika firmaları ile yeni bağlantılar kurduk.
Private label ürünlerin piyasa payı birim satışların yüzde 25'ine ulaştı
AKMİB, 33 firmayı ABD'nin özel etiket pazarına taşıdı.
CLPA'dan Endüstriyel haberleşme ile akıllı fabrikalara geçiş sistemi
CLPA’nın (CC-Link Partner Association) geliştirdiği CC-Link IE TSN teknolojisi, dönüşümün anahtarı olarak BT ve OT sistemlerini bir araya getiriyor.
Çağdaş Cam, Borsa İstanbul'da işlem görmeye başladı
Borsa İstanbul’da gong Çağdaş Cam Sanayi ve Ticaret A.Ş için çaldı.
Ayşe Tolga'nın “Benim Bütün Hayallerim Gerçek Olur”dan 10. baskı başarısı
Ayşe Tolga'dan İlham Veren Bir Rehber: “Benim Bütün Hayallerim Gerçek Olur” kitabı 10. baskısını yaptı.
TSPB sertifika programı 7 Ocak'ta başlıyor
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliğinin yeni planladığı sertifika programı 7 Ocak'ta başlıyor.
Doğanlar Mobilya Grubu’nun İlk Sürdürülebilirlik Raporu yayımlandı
Doğanlar Mobilya Grubu, ilk sürdürülebilirlik raporunu yayımladı.