İSO Meclisi’nde konuşma yapan TCMB Başkanı Fatih Karahan, dezenflasyon sürecinin devam ettiğini ve 2025 yılı sonunda enflasyonun yüzde 21'e indirilmesinin hedeflendiğini belirtti. Karahan, para politikasındaki sıkı duruşun dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdürüleceğini vurguladı. Karahan, "Öte yandan, çekirdek dışında kalan gruplara baktığımızda, üçüncü çeyrekte enerji fiyat artışının güçlendiğini gördük. Bu gelişmede, yönetilen enerji kalemlerindeki fiyat gelişmelerinin yanı sıra maktu vergi güncellemelerinin etkileri öne çıktı" dedi.
Gıda fiyatları konusunda da açıklamalarda bulunan Karahan, "Üçüncü çeyrekteki iyileşmenin ardından, geçici arz koşullarına bağlı olarak işlenmemiş gıda grubunda ekim ayında yüksek fiyat artışları gördük. Bu görünüm kasım ayında da devam ediyor. Diğer taraftan, taze meyve ve sebze dışındaki gıda enflasyonu daha düşük seyrediyor" şeklinde konuştu. Karahan, Kasım ayına ilişkin perakende ödeme sisteminden elde edilen öncü göstergelerin, son çeyrekte aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret ettiğini belirtti. Para politikasındaki kararlı duruşlarının yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edeceğini söyleyen Karahan, maliye politikasının artan eşgüdümünün de dezenflasyon sürecine önemli katkı sağlayacağını vurguladı.
Karahan, "Bu noktada altını çizmek isterim ki; sıkı para politikamız sonucunda iç talepteki dengelenme sürecek. Önümüzdeki dönemde negatif düzeylerde gerçekleşecek olan çıktı açığı, dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca, sıkı para politikası duruşu ve manşet enflasyondaki düşüşün etkisiyle enflasyon beklentilerinin iyileşmeye devam edeceğini belirten Karahan, "Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz" dedi. Türk lirası ve yabancı para ticari kredi büyümesinde son dönemde KOBİ kredilerinin öne çıktığını da ifade eden Karahan, "Son yıllarda önemli uygulama değişiklikleri ile reeskont kredilerinin etkinliğini artırarak daha fazla sayıda firmaya reeskont kredisi kullandırdık" şeklinde konuştu.
Karahan, 2018 yılı sonunda 2.100 olan reeskont kullanan firma sayısının 2024 yılı Kasım ayında 8.000'e yaklaştığını söyledi.
Karahan, Türk lirası varlıklara olan ilginin ve güvenin arttığını, "2023 Ağustos ayında 140 milyar doların üzerine çıkan KKM hesapları, Kasım ayı ortasında 38 milyar dolar seviyesine geriledi. Vadesi dolan KKM hesaplarından TL'ye geçiş oranları yıl başında yüzde 10'lu seviyelerdeyken son dönemde yüzde 25'ler civarında. Bu dönemde KKM hesaplarının toplam içindeki payı yüzde 26'dan yüzde 7'nin altına geriledi" şeklinde belirtti. Karahan, Türk lirası mevduatın payının aynı tarihlerde yüzde 32'den yüzde 58'e yükseldiğini de ekledi. KKM bakiyesinin azalmasının, Türk lirası mevduat payını artırarak parasal aktarım mekanizmasını güçlendirdiğini ve merkez bankası bilançosu üzerindeki riskleri azalttığını söyledi. Sıkı para politikası duruşunun, Türkiye'nin rezervlerini güçlendirerek risk algısını iyileştirdiğini belirten Karahan, dezenflasyon sürecinde enflasyonu, belirledikleri ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmeye devam edeceklerini ifade etti. Karahan, "Bir kez daha altını çizmek isterim ki; fiyat istikrarı, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.