12 yıl önce sakat kalan Hollandalı Gert-Jan Oskam, beynine takılan elektronik implantlar ve omurgasındaki ikinci bir implant aracılığıyla düşünceleri kablosuz olarak bacaklarına ve ayaklarına aktarılarak, 24 Mayıs 2023’de yeniden yürümeye başlamıştı.
Ne güzel değil mi…
Buna kim karşı çıkar?
İş bu kadarla kalacak olsa, kimsenin karşı çıkmaması gerekir. Ama iş bu kadarla kalmıyor.
Elon Musk’ın Neurolink adlı şirketi de 30 Ocak 2024’de insan beynine çip taktı ve yapılan açıklamalarda bu teknolojinin hastalar için olduğu ön plan çıkarılmaya çalışıldı.
Çalışıldı ama konuyu izleyenler biliyor ki, Elon Musk’ın aklında sadece hastalar yok. Bilgisayara karşı özellikle düşünce hızı konusunda çok geride kalan insanların desteklenmesi de var.
İnsanlar arasında ayırım oluşturan binlerce faktörün yanında, çipli insan ile çipsiz insan ayırımına hoşgeldik…
İyi de belli bir süre sonra, üç yıl, beş yıl, on yıl…
Birileri kalkıp, beyninde çip olmayanı işe almıyorum derse ne olacak?
Beyninde çip olan insanlarla olmayanlar arasındaki bölünmenin yol açacağı sorunlar nasıl çözülecek?
Çip İşleri Genel Müdürlüklerinde uğraşır dururuz...
Beyni hack’lenen insanlara işletilen suçların sorumlusu kim olacak?
Beyninde çip olanlar veya olmayanlar bazı kurumlara, bölgelere alınmayacak denilirse ne olacak?
Beyninde çip olanların nesillerinde farklılık olur mu filan gibi daha uzun dönemli sorulara hiç değinmesek bile, insan yeni bir döneme ayak basmış bulunuyor.
Bu işin hastalar için kullanılması konusunda diyeceğimiz elbette, hayırlı olsun.
Ama sağlıklılar için, “Biz onu adam sanıyorduk, çipsizin tekiymiş meğer” denildiğinde sorumlusu kim?
Örneğin, temsilcilerimizi çiplilerden mi, yoksa çipsizlerden mi seçeceğiz…
Ah insan öyle uyanık ki, “Çip işini ben yapmadım, yapay zeka yaptı” deyip hemen sıyrılır işin içinden.
---
Prof. Dr. Necmi Gürsakal