Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arasında ortaya çıkıyor
Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arasında ortaya çıkıyor
Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal Bipolar bozuklukların genellikle 15-35 yaş arası bireylerde ortaya çıktığını belirtti.
Haber Giriş Tarihi: 25.03.2025 13:01
Haber Güncellenme Tarihi: 25.03.2025 13:04
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.dijitalhaber.com.tr
30 Mart Dünya Bipolar Günü kapsamında hastalıkla ilgili bilgiler paylaşan DoktorTakvimi uzmanlarından Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, kişilerin ruh halinde, düşüncelerinde, enerjisi ve davranışlarında belirgin dalgalanmalara yol açan bir psikiyatrik duygudurum bozukluğu olan bipolar bozukluğun toplumda görülme oranının yüzde 1-2 olduğunu ve genellikle 15 ila 35 yaş arasında ortaya çıktığını belirtiyor.
Uluslararası Bipolar Bozukluklar Derneği'nin (IBSD) verilerine göre, dünyada 60 milyon insan bipolar bozukluğa sahip. Türkiye'de ise bipolar bozukluk yaşayan 2 milyondan fazla insan bulunuyor. Aileleriyle birlikte 6 milyondan fazla insanın hayatını etkilediği tahmin ediliyor. Bipolar afektif bozukluğun (Bipolar bozukluk), kişilerin ruh hali, düşünceleri, enerjisi ve davranışlarında belirgin dalgalanmalara yol açan bir psikiyatrik duygudurum bozukluğu olduğunu söyleyen DoktorTakvimi uzmanlarından Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, “Bu durum, kişilerin manik (yükselmiş) ve depresif (düşük) dönemler/ataklar arasında geçiş yapmalarına neden olur. Bu değişimlerin şiddeti olağandan yüksek sınırlara ulaşır ve günlük yaşamını etkileyebilir. Bipolar bozukluk, genellikle ergenlik ya da genç yetişkinlik döneminde başlar, hastalığın seyri kişiden kişiye değişebilir; bazı bireyler uzun süreli sakin dönemler yaşayabilirken, bazıları daha sık ataklar geçirebilir” diyor.
Bipolar bozukluğun toplumda görülme oranının yüzde 1-2 olduğunu ve genellikle 15 ila 35 yaş arasında ortaya çıktığını belirten , “Bu hastalık genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar ve beyin kimyasında değişikliklere yol açabilir. Bu nedenle olabildiğince erken teşhis, tedavi ve korunma büyük önem taşır” şeklinde konuşuyor.
Hastalık farklı alt türlere sahip Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun türleri hakkında şu bilgileri veriyor: “Bipolar bozukluk farklı alt türlere sahip bir hastalıktır ve her biri farklı özellikler gösterir. Bipolar I bozukluk, manik dönemlerin depresif dönemlerden daha belirgin olduğu bir türdür. Manik dönem, kişinin normal ruh halinin çok ötesinde, aşırı mutluluk, enerji, hızlı konuşma, düşünmeden karar alma gibi belirtilerle kendini gösterir. Manik ataklar genellikle en az yedi gün sürer ve bazen hastaneye yatmayı gerektirecek kadar şiddetli olabilir. Depresyon dönemleri de görülebilir. Bipolar II bozukluk ise Bipolar I'in daha hafif bir formudur. Bu bozuklukta kişi mani yerine hipomani yaşar. Hipomani, maniden daha az şiddetli olan, kişinin kendini enerjik ve mutlu hissettiği bir durumdur. Bipolar II'de, manik dönemlerden çok depresif dönemler daha uzun sürer. Siklotimi (Siklik Duygudurum Bozukluğu), bipolar bozukluğun daha hafif bir formudur. Kişi belirgin mani ve depresyon dönemleri yaşamaz, ancak ruh hali sık sık değişir. Kişi genellikle birkaç gün süren hafif mani ve depresyon dönemleri yaşar, ancak bu durumlar bipolar I ya da II kadar şiddetli değildir.”
Bipolar bozuklukta kişinin ruh hali iki uç arasında gidip gelir
Bipolar bozukluğun belirtilerini anlatan Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, hastalığın iki ana evreden oluştuğunu belirtiyor: “Bipolar bozuklukta kişinin ruh hali iki uç arasında gidip gelir: manik dönemler ve depresif dönemler. Manik dönemlerde kişi aşırı enerjik ve hareketlidir, uykusuz kalabilir, aşırı mutlu ve kendinden emin hissedebilir. Düşünceleri hızlanır, bir konudan diğerine geçiş yapar, aşırı para harcama, riskli kararlar alma gibi kontrolsüz davranışlar sergileyebilir. Öz güveni olağanüstü derecede artabilir, hatta bazen gerçekte olduğundan daha güçlü ve yetenekli olduğu inancına kapılabilir. Bunun yanı sıra bazı manik dönemler huzursuzluk ve sinirlilik ile de seyredebilir. Depresif dönemlerde ise kişi tam tersi bir tablo çizer; derin bir üzüntü, umutsuzluk ve enerji kaybı yaşar. Daha önce keyif aldığı şeylere karşı ilgisini yitirir, sürekli yorgun hisseder, kendisini değersiz görebilir. Uyku düzeni bozulabilir, aşırı uyuma veya uykusuzluk ortaya çıkabilir. Konsantrasyon güçlüğü yaşanabilir, hatta bazen intihar düşünceleri de görülebilir.”
Bipolar bozukluğun kesin nedeni tam olarak bilinmiyor
Hastalığın nedenlerine dair de bilgi veren Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun tek bir sebepten kaynaklanmadığını vurguluyor: “Bipolar bozukluğun kesin nedeni tam olarak bilinmese de genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin bir araya gelerek hastalığın ortaya çıkmasına neden olduğu düşünülmektedir. Genetik yatkınlık önemli bir rol oynar; eğer ailede bipolar bozukluğu olan bir birey varsa, kişinin bu hastalığa yakalanma riski daha yüksek olabilir. Beyin kimyası da bu süreçte etkilidir; serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerdeki dengesizlikler, ruh halinin ani değişimlerine yol açabilir. Çevresel faktörler de hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebilir; özellikle yoğun stres, travmatik olaylar veya büyük bir kayıp yaşamak, bipolar bozukluğun başlamasına neden olabilir. Bu yüzden, kişinin hem biyolojik hem de psikososyal olarak desteklenmesi büyük önem taşır.”
Uzun süreli ve kapsamlı bir tedavi gerekiyor
Bipolar bozukluğun uzun süreli ve kapsamlı bir tedavi gerektirdiğini ifade eden Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, tedavinin genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle sürdürüldüğünü belirtiyor: “Bipolar afektif bozukluk, kişilerin yaşam kalitesini etkileyebilecek ciddi bir durumdur ancak uygun tedavi ve destekle yönetilebilir. Ruh hali dalgalanmaları yaşayan kişiler, tedaviye başvurduklarında genellikle daha stabil bir yaşam sürebilirler. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini ve komplikasyonları önlemek için önemlidir. Bipolar afektif bozukluğun tedavisi konusunda yapılan son yayınlar, genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi yaklaşımları, biyolojik tedavi seçenekleri ve bireyselleştirilmiş tedavi modellerine odaklanmaktadır.”
Hastalık kontrol altındayken hayatı hiç etkilemeyebilir Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun günlük yaşam üzerindeki etkilerine dair şunları söylüyor: “Bu hastalığın ataklar ve arada normal, sağlıklı dönemlerin yaşanabildiği bir doğası olduğundan, kontrol altında tutulduğunda yaşam kalitesini etkilemeden yaşama imkanı bulunabilir. Ancak hastalık kontrol altında değilse ve tedavisiz kalırsa, biyolojik ve sosyal hayata zarar verebilecek geniş bir davranış spektrumu ile oldukça yıkıcı sonuçlar doğurabilir.”
Tanı alan kişiler için destek mekanizmalarının nasıl oluşturulması gerektiği konusunda ise şunları belirtiyor: “Öncelikle bu ciddi ruh sağlığı ve sosyal hayatı etkileyecek olan hastalıkla ilgili tüm aile bireylerinin ve hastanın psikiyatrist tarafından bilgilendirilmesi gerekir. Hem ayaktan hem yatarak tedavi olunacak merkezlerin belirlenip, bilinmesi gerektiğinde başvurulması; taburculuk sonrası içinse sosyal çalışmacılarla çalışılması da ek olarak önerilmelidir. Elbette ki psikiyatrist kontrolünden çıkmamak da taburculuk sonrası mühimdir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arasında ortaya çıkıyor
Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal Bipolar bozuklukların genellikle 15-35 yaş arası bireylerde ortaya çıktığını belirtti.
30 Mart Dünya Bipolar Günü kapsamında hastalıkla ilgili bilgiler paylaşan DoktorTakvimi uzmanlarından Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, kişilerin ruh halinde, düşüncelerinde, enerjisi ve davranışlarında belirgin dalgalanmalara yol açan bir psikiyatrik duygudurum bozukluğu olan bipolar bozukluğun toplumda görülme oranının yüzde 1-2 olduğunu ve genellikle 15 ila 35 yaş arasında ortaya çıktığını belirtiyor.
Uluslararası Bipolar Bozukluklar Derneği'nin (IBSD) verilerine göre, dünyada 60 milyon insan bipolar bozukluğa sahip. Türkiye'de ise bipolar bozukluk yaşayan 2 milyondan fazla insan bulunuyor. Aileleriyle birlikte 6 milyondan fazla insanın hayatını etkilediği tahmin ediliyor. Bipolar afektif bozukluğun (Bipolar bozukluk), kişilerin ruh hali, düşünceleri, enerjisi ve davranışlarında belirgin dalgalanmalara yol açan bir psikiyatrik duygudurum bozukluğu olduğunu söyleyen DoktorTakvimi uzmanlarından Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, “Bu durum, kişilerin manik (yükselmiş) ve depresif (düşük) dönemler/ataklar arasında geçiş yapmalarına neden olur. Bu değişimlerin şiddeti olağandan yüksek sınırlara ulaşır ve günlük yaşamını etkileyebilir. Bipolar bozukluk, genellikle ergenlik ya da genç yetişkinlik döneminde başlar, hastalığın seyri kişiden kişiye değişebilir; bazı bireyler uzun süreli sakin dönemler yaşayabilirken, bazıları daha sık ataklar geçirebilir” diyor.
Bipolar bozukluğun toplumda görülme oranının yüzde 1-2 olduğunu ve genellikle 15 ila 35 yaş arasında ortaya çıktığını belirten , “Bu hastalık genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar ve beyin kimyasında değişikliklere yol açabilir. Bu nedenle olabildiğince erken teşhis, tedavi ve korunma büyük önem taşır” şeklinde konuşuyor.
Hastalık farklı alt türlere sahip
Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun türleri hakkında şu bilgileri veriyor: “Bipolar bozukluk farklı alt türlere sahip bir hastalıktır ve her biri farklı özellikler gösterir. Bipolar I bozukluk, manik dönemlerin depresif dönemlerden daha belirgin olduğu bir türdür. Manik dönem, kişinin normal ruh halinin çok ötesinde, aşırı mutluluk, enerji, hızlı konuşma, düşünmeden karar alma gibi belirtilerle kendini gösterir. Manik ataklar genellikle en az yedi gün sürer ve bazen hastaneye yatmayı gerektirecek kadar şiddetli olabilir. Depresyon dönemleri de görülebilir. Bipolar II bozukluk ise Bipolar I'in daha hafif bir formudur. Bu bozuklukta kişi mani yerine hipomani yaşar. Hipomani, maniden daha az şiddetli olan, kişinin kendini enerjik ve mutlu hissettiği bir durumdur. Bipolar II'de, manik dönemlerden çok depresif dönemler daha uzun sürer. Siklotimi (Siklik Duygudurum Bozukluğu), bipolar bozukluğun daha hafif bir formudur. Kişi belirgin mani ve depresyon dönemleri yaşamaz, ancak ruh hali sık sık değişir. Kişi genellikle birkaç gün süren hafif mani ve depresyon dönemleri yaşar, ancak bu durumlar bipolar I ya da II kadar şiddetli değildir.”
Bipolar bozuklukta kişinin ruh hali iki uç arasında gidip gelir
Bipolar bozukluğun belirtilerini anlatan Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, hastalığın iki ana evreden oluştuğunu belirtiyor: “Bipolar bozuklukta kişinin ruh hali iki uç arasında gidip gelir: manik dönemler ve depresif dönemler. Manik dönemlerde kişi aşırı enerjik ve hareketlidir, uykusuz kalabilir, aşırı mutlu ve kendinden emin hissedebilir. Düşünceleri hızlanır, bir konudan diğerine geçiş yapar, aşırı para harcama, riskli kararlar alma gibi kontrolsüz davranışlar sergileyebilir. Öz güveni olağanüstü derecede artabilir, hatta bazen gerçekte olduğundan daha güçlü ve yetenekli olduğu inancına kapılabilir. Bunun yanı sıra bazı manik dönemler huzursuzluk ve sinirlilik ile de seyredebilir. Depresif dönemlerde ise kişi tam tersi bir tablo çizer; derin bir üzüntü, umutsuzluk ve enerji kaybı yaşar. Daha önce keyif aldığı şeylere karşı ilgisini yitirir, sürekli yorgun hisseder, kendisini değersiz görebilir. Uyku düzeni bozulabilir, aşırı uyuma veya uykusuzluk ortaya çıkabilir. Konsantrasyon güçlüğü yaşanabilir, hatta bazen intihar düşünceleri de görülebilir.”
Bipolar bozukluğun kesin nedeni tam olarak bilinmiyor
Hastalığın nedenlerine dair de bilgi veren Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun tek bir sebepten kaynaklanmadığını vurguluyor: “Bipolar bozukluğun kesin nedeni tam olarak bilinmese de genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin bir araya gelerek hastalığın ortaya çıkmasına neden olduğu düşünülmektedir. Genetik yatkınlık önemli bir rol oynar; eğer ailede bipolar bozukluğu olan bir birey varsa, kişinin bu hastalığa yakalanma riski daha yüksek olabilir. Beyin kimyası da bu süreçte etkilidir; serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerdeki dengesizlikler, ruh halinin ani değişimlerine yol açabilir. Çevresel faktörler de hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebilir; özellikle yoğun stres, travmatik olaylar veya büyük bir kayıp yaşamak, bipolar bozukluğun başlamasına neden olabilir. Bu yüzden, kişinin hem biyolojik hem de psikososyal olarak desteklenmesi büyük önem taşır.”
Uzun süreli ve kapsamlı bir tedavi gerekiyor
Bipolar bozukluğun uzun süreli ve kapsamlı bir tedavi gerektirdiğini ifade eden Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, tedavinin genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle sürdürüldüğünü belirtiyor: “Bipolar afektif bozukluk, kişilerin yaşam kalitesini etkileyebilecek ciddi bir durumdur ancak uygun tedavi ve destekle yönetilebilir. Ruh hali dalgalanmaları yaşayan kişiler, tedaviye başvurduklarında genellikle daha stabil bir yaşam sürebilirler. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini ve komplikasyonları önlemek için önemlidir. Bipolar afektif bozukluğun tedavisi konusunda yapılan son yayınlar, genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi yaklaşımları, biyolojik tedavi seçenekleri ve bireyselleştirilmiş tedavi modellerine odaklanmaktadır.”
Hastalık kontrol altındayken hayatı hiç etkilemeyebilir
Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun günlük yaşam üzerindeki etkilerine dair şunları söylüyor: “Bu hastalığın ataklar ve arada normal, sağlıklı dönemlerin yaşanabildiği bir doğası olduğundan, kontrol altında tutulduğunda yaşam kalitesini etkilemeden yaşama imkanı bulunabilir. Ancak hastalık kontrol altında değilse ve tedavisiz kalırsa, biyolojik ve sosyal hayata zarar verebilecek geniş bir davranış spektrumu ile oldukça yıkıcı sonuçlar doğurabilir.”
Tanı alan kişiler için destek mekanizmalarının nasıl oluşturulması gerektiği konusunda ise şunları belirtiyor: “Öncelikle bu ciddi ruh sağlığı ve sosyal hayatı etkileyecek olan hastalıkla ilgili tüm aile bireylerinin ve hastanın psikiyatrist tarafından bilgilendirilmesi gerekir. Hem ayaktan hem yatarak tedavi olunacak merkezlerin belirlenip, bilinmesi gerektiğinde başvurulması; taburculuk sonrası içinse sosyal çalışmacılarla çalışılması da ek olarak önerilmelidir. Elbette ki psikiyatrist kontrolünden çıkmamak da taburculuk sonrası mühimdir.”
Haftanın popüler haberleri
Myanmar'daki deprem felaketinde can kaybı binleri aştı
Myanmar'da meydana gelen, 7,7 ve 6,4 büyüklüğündeki iki depremde can kaybının 1002'ye, yaralıların sayısının ise 2 bin 376'ya ulaştığı bildirildi.
Cumhurbaşkanı ve Parti liderlerinin bayram programları duyurudu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile siyasi parti genel başkanlarının bayram programları belli oldu.
9,3 milyar dolar yatırımdan faydalanacak şirketler açıklandı
20 binden fazla istihdam ve yıllık cari dengeye 12 milyar dolarlık katkı sağlayacak olan Büyük Ölçekli Sanayi yatırımların detayları haberimizde...
Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği Başkanlığına Neşecan Çekici seçildi
Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği'nin (GYODER) 24. Olağan Genel Kurulu'nda Neşecan Çekici yeniden başkan seçildi.
Çankırı Teknokent açıldı
Çankırı Teknokent’in açılışını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, il protokolü ve iş dünyası yaptı.
Çinli H3C, Nvidia AI çip sıkıntısı konusunda uyardı
Çinli H3C firması artan talep nedeniyle Nvidia AI çip sıkıntısı konusunda uyardı.
Anadolu Grubunun başına Kamil Süleyman Yazıcı geliyor
Tuncay Özilhan’ın haziran ayında görevi bırakacağı açıklandı. Grupta başkanlığa Kamil Süleyman Yazıcı'nın geleceği konuşuluyor.
GPT-4o; artık görüntü ve fotoğrafları oluşturup düzenleyebilecek
ChatGPT, GPT-4o modelinden yararlanarak artık görselleri yerel olarak oluşturup ve değiştirebiliyor.
X, son olaylardaki sakıncalı paylaşımlara ifade özgürlüğü diyor
X (Twitter), BTK'nın 126 hesaba erişim engeli getirilmesine ilişkin kararına itiraz etmek için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuru yaptığını açıkladı.
Mobil oyun sektörü yeniden yükselişe geçti
Mobil oyun sektörü 2024’te yeniden yükselişe geçti.
TİAD yönetimi Murat Akyüz ve ekibiyle devam ediyor
TiAD 23. Olağan Genel Kurulu gerçekleşti. Mevcut TİAD Yönetim Kurulu, güven tazeledi.
Koza Genç Moda Tasarımcıları Yarışması başlıyor
Türk moda sektörüne 32 yıldır genç yetenekler kazandıran Koca Genç Moda Tasarımcıları Yarışması, bu yıl 33. kez düzenleniyor.
Brandverse Awards başvuruları 17 Nisan’a uzatıldı
Yoğun talep üzerine Brandverse Awards'ta başvurular 17 Nisan’a dek, son kez uzatıldı.
Vertiv'in yeni yazılımı veri merkezi yönetimini kolaylaştırıyor
Vertiv'in Geliştirdiği Yeni Yazılım, Colocation ve Büyük Ölçekli Veri Merkezlerinde Güç Dağıtımı ve Soğutma Sistemlerinin Görünürlüğünü ve Kontrolünü Artırıyor.
AstraZeneca'dan Çin'e büyük yatırım
AstraZeneca'dan Çin'e, AR-GE ve üretim için 2,5 milyar dolar yatırım
Trend Micro Raporu: Türkiye'de özellikle fidye yazılımı kaynaklı saldırılar arttı
Trend Micro 2025 raporu dünya genelinde tüm işletmelerin siber tehditlere karşı savunma hattını güçlendirmesi gerektiğine işaret ediyor.
Pfizer “Klinik Araştırmalar Eğitim Programı” düzenledi
Pfizer, Hacettepe Üniversitesi ve Türkiye Romatoloji Derneği iş birliğiyle “Klinik Araştırmalar Eğitim Programı” gerçekleştirildi.
Edenred, ShareTheMeal ile iş birliği yaptı
Edenred, küresel gıda erişimini desteklemekiçin ShareTheMeal ile iş birliği yaptı.
Melek Yatırımcılık Zirvesi 8 Nisan’da İzmir'de yapılacak
İzmir ve Ege Bölgesi’nin ilk Melek Yatırımcılık Zirvesi 8 Nisan’da Düzenleniyor.
Kale Kilit, Superbrands Türkiye 2025 listesinde yerini aldı
Kale Kilit, Türkiye’nin en prestijli marka değerlendirme platformlarından biri olan Superbrands Türkiye 2025 listesine girerek sektördeki güçlü konumunu bir kez daha kanıtladı.
Hangi şehirde bayram namazı kaçta? Haberimizde
Ramazan Bayramı namazı Ankara'da 07.07, İstanbul'da 07.22, İzmir'de 07.30'da kılınacak.
9 günlük bayram tatili terminallere hareketlilik getirdi
Ramazan Bayramı tatili 9 gün oldu, otobüs bileti satışları arttı.
Çarşı, pazar, marketler Bayram öncesi sıkı denetimde
Ticaret Bakanlığı Ramazan Bayramı öncesinde denetimlerini artırdı.
Bursa iş dünyasının önemli ismi Ergün Kağıtçıbaşı vefat etti
Bursa iş dünyasının duayen ismi Ergun Kağıtçıbaşı hayatını kaybetti.
Myanmar'da 7,7 ve 6,4 büyüklüğünde iki deprem
Myanmar'ın orta kesimindeki Sagaing bölgesi yakınlarında 7,7 ve 6,4 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkan ve Üyelerinin özgeçmişleri haberimizde
Sabancı Holding Olağan Genel Kurulunda yeni yönetim kurulu görev dağılımı yapıldı. Hayri Çulhacı Yönetim Kurulu Başkanı seçildi.
Sabancı Holding Yönetim Kurulunda görev dağılımı netleşti
Sabancı Holding Olağan Genel Kurulunda yeni yönetim kurulu görev dağılımı yapıldı. Hayri Çulhacı Yönetim Kurulu Başkanı seçildi.
TESK ve Çasgem işbirliğiyle İSG eğitimleri başlıyor
İSG eğitim protokolü, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve ÇASGEM Başkanı Prof. Dr. Elif Gökçearslan tarafından imzalandı.
Palandöken, “Bayramda 100-120 milyar TL ciro bekleniyor”
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Ramazan Bayramı’nda yaklaşık 100-120 milyar TL ciro beklendiğini belirtti.
İşsiz sayısı 9,5 yıl sonra ilk kez 3 milyonun altına geriledi
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, işsiz sayısının 9,5 yıl sonra ilk kez 3 milyonun altına gerileyerek 2 milyon 886 bin kişi olduğuna işaret etti.
Çip üreticisi Infineon, Hindistan'da yetenek merkezi açtı
Çip üreticisi Infineon Technologies, Hindistan'da yeni bir küresel yetenek merkezi (GCC) açtı.
KPMG: Siber güvenliği tehdit olarak görenlerin oranı ise sadece yüzde 2'de
KPMG'den çarpıcı bir araştırma: Endüstri üretimi için en büyük tehdit belli oldu! Detayları Hande Şenova açıkladı.
Gebze MTAL'den Opaş'a teşekkür ziyareti
Opaş Elektrik, mesleki eğitimin gelişimine katkıda bulunma vizyonuyla Gebze Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin elektrik atölyesine çeşitli destekler sağladı.
Diyetisyen Kübra Dal'dan ramazan sonrası beslenme tüyoları
Metabolizmayı yeniden dengeleme zamanı: Diyetisyen Kübra Dal, Ramazan sonrası beslenme tüyoları verdi.
Başoğlu Kablo ve Türk Metal Sendikası anlaştı
Başoğlu Kablo, çalışanlarının haklarını güçlendirmek ve sosyal güvencelerini artırmak amacıyla Türk Metal Sendikası ile yeni bir toplu iş sözleşmesi imzaladı.
Panasonic'in yeni kamerası Connect AG-CX370 piyasada
Panasonic yeni video kamerasıyla IP tabanlı canlı prodüksiyonlarda mobiliteyi geliştiriyor.
Connect4Tech İstanbul etkinliği 11 Nisan'da
Connect4Tech etkinliği havacılık, otomotiv ve kompozit sektörlerine odaklanan bir projedir.
Anadolubank’tan 2024 yılında yüzde 64 büyüme
Anadolubank, 2024 Yılı Finansal Sonuçlarını Açıkladı.
Erdem Çenesiz: Türkiye seramik sektöründe marka ülke
Isvea Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, ürün gamı ve kalitesiyle İtalya’yla yarışır hale geldiklerini söyledi.
Artemis Halı elektrik giderlerinde yüzde 40 tasarruf sağladı
Artemis Halı, GES projesi ile elektrik giderlerinde yüzde 40 tasarruf sağladı.